8 Şubat 2017 Çarşamba

MUCİZELER YAĞARKEN - Kristin Hannah


"Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir..."



     Herkese merhabalaaar :D Bir oturuşta okuduğum, yine bir Kristin Hannah klasiğini hemen yazmak istedim. Öncelikle şunu söyleyeyim. Kitaba ba - yıl - dım ! Belki siz okuyunca dersiniz "neyine bayılmış ? " Belli mi olur :D Ben de hemen cevabımı vereyim o zamaann :D Kitabın kurgusu harikaa!! Bir Kristin Hannah klasiği dediğim gibi , yine şaşırttı beni çokça :) Bir şey farkettim , Kristin'in bir diğer kitabı Kış Bahçesi ile kapakları neredeyse aynı. O kitabı okumadım henüz ama eminim o da çok güzeldir. Neyse biz geçelim mucizelerimizee :D 

      Siz mucizelere inanır mısınız? Veya mucize sizin için ne demek ? Rüyanızda gördüğünüz bir kişiye aşık olup onunla karşılaşmak mı ? Veya asla gerçekleşmeyecek dediğiniz hayallerinizin gerçekleşmesi mi ? Yoksa mucize diye bir şey yok tüm bunlar delilik diyenlerden misiniz ? :) Delilik demişkeennn aklıma yine Joy geliverdi. Joy kim mi ? Joy da bu kitabın deli'si :D Joy'un berbat hayatını okumaya kendinizi hazırlayın :P Haydi deli Joy'umuz kitapta nasılmış yorumlayalım bakalım :D

      Joy Faith Candellaro.. Bakersfieldlı bir kütüphaneci. Thom ile evli(idi). Joy'un yaşadıkları inanılmaz kötü, okudukça sinirlendim,kızdım. Yani ben Joy olsaydım eğer neler yapabileceğimi düşünemiyorum bile. :D O kadar kötü bir ihanete uğruyor ki.. Kaldırması gerçekten çok zor. Affetmesi de..  Joy çok kötü zamanlar geçirir ve bir gün her şeyden kaçmak,uzaklaşmak (hep hayal ettiği gibi) için aniden karar verip bir uçak bileti alır. Ama o biletin Joy'u nerelere götüreceğinden habersizdir. Joy birden, yağmur ormanları ve gölle bir arada olan Huzurlu Balıkçı Kulübesi'nde bulur kendini. Ve de bir baba-oğulun hayatlarının ortasında.. Daniel ve oğlu Bobby.. İkisi de kırgın ve yorgun. Joy'un sadece uyumak için bir yatağa olan ihtiyacı onu yepyeni bir hayata sürükler. Bobby annesinin kaybetmenin acısıyla boğuşmaktadır ve kendisini hayali arkadaşıyla avutmaktadır. Babası da oğluna yardım etmeye çalışmakta. Gün geçtikçe Joy ve bu baba-oğul arasında güçlü bir bağ oluşmaya başlar.Başta Daniel, Joy'u pek kabullenemese de sonradan alışmaya başlar. Joy kötü hayatından kaçıp çok güzel bir hayatın ortasına düşüvermiştir. Ama bir yandan da kız kardeşine olan özlemi daha ağır basmaktadır. Joy kalmakla gitmek arasında kalır. Bobby'e verdiği sözü gerçekleştirdikten sonra kararını verir. Joy oldukça şaşkın , o kadar yaşadıklarından sonra bu hayat sanki onun için bir mucize.. Peki ya Joy gidecek mi kalacak mı ? Hayalle gerçek arası yaşadığı bu hayatı nasıl devam edecek ? Joy onu üzenleri affedebilecek mi ?

    Aslında buraya kadar her şey normaldi :D Ama buradan sonra öyle şoklar yaşadım ki.. "Noluyor yaaa.. ? " dedim kaç kez.. Eh belki anlayan olmuştur. Spoi vermiyorum. :D Belki aşağıda birazcık spoi verebilirim. :P  Dediğim gibi buradan sonraki kurgu kısmı harikaydı. Şoklar üzerine şoklar yaşadım. Kristin Hannah'ı bir kez daha tebrik ediyorum. :D 





⇝ DİKKAT! SPOİ TEHLİKESİİ !! 


               Stacey'i dövmek isteyenler ???  Ben olsam kesinlikle affetmezdim. Asla.(Kitaba nasıl da vermişim kendimi :P :D ) Sonuna kadar inandım Joy'un, Daniel ve Bobby'nin hayatlarında kalacağına , biliyordum biliyordummm. :D Bu kadar spoi yeter size (Zaten başka bir şey kalmadı .:P :D )

✧ SPOİ BİTTİİİİ  





Joy inanmaktan asla vazgeçmiyor ve deli olmaktan da.. :D Kafasına koyduğu her şeyi yapmakta kararlı.. Ve en sonunda azmin zaferi mucizeye şahit oluyor. Joy'un macerasını hepiniz nefesinizi tutup okuyacaksınız, eminim. :)

"Hayatımızın sonuna dek mucizelere inanacağız."



KEYİFLİ OKUMALAARRRRR!!! :)



Kitaptan birkaç güzel alıntılar serpiyorum buraya.. :) 



❊ "Bobby alçak sesle, ' Sen de beni bırakıp gitmeyeceksin,değil mi?' diye sordu bana.
'Ben şu anda senin için buradayım,' dedim sonunda.
Önemli olan kelimeyi duydu : şu anda.
'Bobby...'
'Anlıyorum.İnsanlar gider.' Bana arkasını dönüp Noel ağacına baktı.Sanırım ikimizin de biraz neşesi kaçtı.
İnsanlar gider.
Bobby bu gerçeği daha sekiz yaşında öğrenmiş." 




❊ "Hayatınızdan ve geçmişinizden kaçabilirsiniz ama kalbinizi arkanızda bırakamazsınız."





❊ " Bir kemiğin bu kadar çabuk iyileşmesi inanılmaz bir şey. Keşke kalp de kemikler kadar dayanıklı olsaydı. Biraz alçı, iki ay yatak istirahatı ve yaşasın! Kırık kalbin iyileşti işte. Keşke gerçekten böyle olsaydı."





❊ "....
'Buraya nasıl gelmiştin?'
Bunun yanıtını bulabilecek miyim,bilmiyordum.Şimdilik omuz silkip bildiğim yanıtı vermekten başka bir şey elimden gelmedi. ' Mucize...' " 






❊ "Siz var olan şeyleri görür ve ve şöyle dersiniz : 'Neden?' Oysa ben hiç olmayan şeyleri hayal eder ve derim ki : 'Neden olmasın?' "
-GEORGE BERNARD SHAW

Kitaba puanım: 5/5

















6 Şubat 2017 Pazartesi

AGAPİ- Sarah Jio





         Herkese, uupuzuunn bir aradan sonra tekrardan merhabaa :)En sevdiğim yazarın mükemmel kitabıyla dönüş yapıyorum. Kelebek Adası'nı yazacaktım ama, biraz eskiden, daha yeni okuyabildiğim Agapi'yi yazayım dedim. 
    Sarah'ımız diğer kitaplarından çok farklı bir tarz denemiş bu kitabında. Geçmişten geleceğe gitmiyoruz bu sefer, bugündeyiz. Ama olay çok çok farklı hatta olağanüstü bir şey desem daha doğru olur. :) 
Eminim kitabı okurken birçok yerde durup defalarca düşüneceksiniz : 


          "Acaba benim başıma gelse ne olurdu ? "
          "Ben böyle bir özelliğimin olmasını ister miydim ?"
         Baş karakterimiz Jane için ; "hayattaki en şanslı kişi" mi demeliyim yoksa "en şanssız kişi" mi ? :) Bu özelliğin iyiliği veya kötülüğü herkese göre farklıdır. O yüzden bunu yorumlamayı size bırakıyorum. :)
          Aşık olmak mı ? Jane aşık olacağını hiç düşünmüyor ta ki Colette ile karşılaşana dek. (Bir dakika Colette'ye aşık olmuyor tabiki, Colette'den hayatını değiştirecek bilgileri öğreniyor :D ) Doğduğunda Jane' ye verilmiş bir özellik ve ardından gelen bir görev var. Bu özellik Jane' nin çocukluğundan gelen göz rahatsızlığının sebebini de açığa kavuşturmuş oluyor. Eee bu özellik ne peki ? Jane AŞKI GÖREBİLİYOR. 

         29.yaş gününde Colette ile tanışan Jane hayatını değiştirecek göreve hazır mı ? 30. yaş gününden önce altı tane aşkı tanımlayıp Colette' nin verdiği deftere yazması gerekiyor. Böylece Jane de aşık olabilecek.  Ama görevini yerine getiremezse Jane ömrünün sonuna kadar karşılıklı bir aşk yaşayamayacak. Ve vakti gelince aynı görevi Jane başka birisine verecek. Kitap bunun üzerine kurulu. Jane görevini tamamlayıp , aşkı tadabilecek mi ?

       Altı tane aşkı tanımlaması gerekiyor. Peki nasıl ? Jane'nin çevresinde birçok insan var. Arkadaşları, abisi.. Başlarda sürekli bir kişinin hayatından başka kişinin hayatına atlıyor. Biraz kafanız karışabilir ama ilerledikçe tüm karakterler,aşkları ve çaresizlikleri yerine oturacak. Beklemediğiniz sonlarla karşılaşabilirsiniz. Böyle bir anda gözünüzden bir damla yaş düşmesine sebep olacak olaylar da bekliyor sizi bu kitapta. Ve size "vay be" dedirtecek , tüylerinizi diken diken edecek şaşırtıcı şeylerle de karşılaşabilirsiniz.

*MİNİK BİLGİ* 

    John Lee 1970’lerde yaptığı araştırmayla sahip olduğumuz en karmaşık duygu olan aşkın altı türü olduğunu belirlemiştir.

Eros: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur.

Ludus: Bir oyun 
gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir. Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezp etmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur.

Storge: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır.

Mania: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir.

Pragma: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar.

Agapi: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu ‘o’ olduğu için sever.


           

   - BİRAZCIK SPOİ OLABİLİR! :) -    


        Jane , Cam ile tanıştığında ben o karaktere hiç ısınamadım nedense. Sarah Jio, Cam karakterini  başta şaşırtma olarak kullanacak diye düşünüyordum sanki Jane sonradan başka birisine aşık olacak gibi. Ama öyle olmadı. Cam ile Jane' yi gerçekten aşıklar olarak düşünemedim uzun süre. :D
       Birkaç kişinin aşık olduğu kişilere kavuşamaması beni çok üzdü. Özellikle Flynn.. :') 


            - SPOİ BİTTİ :D - 




         Evveeeettt kitabın konusu aşırı derecede merak uyandırıcı. En başta olağanüstü de demiştim zaten. :) Kapağında "BENİ MUTLAKA OKU" yazan kitaplardan bir tanesi. Aşklar üzerine, aşkın altı hali üzerine kurulu mükemmel bir kitap. Kitap ilk çıktığı zamanlarda çoğu kişi kitaba olumsuz yorumlar yapmıştı. Ben de kitaba sıkıcı olabilir gözüyle bakmıştım. Ama okuyunca şaşırdım. Kesinlikle kötü yorumları hak eden bir kitap değil , bana göre . :) Sarah'ın kurgusu farklı olan tek kitabı.  
 KEYİFLİ OKUMALAR :) 
 

          Kitapta Katie ve Josh'un arasında geçen bir konuşma çok hoşuma gitti onu da buraya bırakıyorum. :)  
     " Katie, ' Birlikte o kadar iyiyiz ki,' dedi. ' Benim seni sevdiğim kadar hiçbir kadının bir adamı sevdiğini düşünmüyorum.'
Josh da, ' Birlikte çok iyiyiz,' dedi. 'En güzel aşka sahibiz.'
Katie başını salladı. ' Yıldızlar için ne derler biliyor musun ? ' 
'Ne derler?'
Katie, ' Bazıları şiddetli yanarmış ama hemen sönermiş. Bunlar kısa ömürlüymüş.Diğerleri az ve ağır ağır yanarmış. Bunlar daha az parlakmış ama ışıkları binlerce yıl sürermiş.' Katie kafasını salladı. 'Biz her ikisinin de birleşimiyiz. Hem şiddetli hem uzun süre yanıyoruz.' "



Kitaba puanım : 4/5






































































16 Haziran 2015 Salı

UYUMSUZ- Veronica Roth



    Tek bir seçim on altısından sonraki yaşamının tamamını değiştirecek ve o hangisini seçecek? Dürüstlük mü ? Dostluk mu ? Her gün trenden atlayışlarını izlediği Cesurlar mı ? Yoksa Fedakarlık'ın düşmanı Bilgelik mi ? Ya da son seçenek hayatının aynı tekdüze yolunda devam etmesi için Fedakarlık'ı mı seçecek ?
   Beatrice'in kafası oldukça karışık.Bir yanı Cesurluk'u hayranlıkla izlerken , onlardan biri olmak isterken öbür yanı ailesine ihanet etmek istemiyor. Beatrice'in kafasının karışıklığı yetenek sınavında da kendini belli ediyor . O bir UYUMSUZ. Hem cesurluğu hem zekiliği hem de fedakarlığı.. Ama o Cesurluğu seçiyor. Beatrice veya yeni adıyla (kısaltması) Tris artık bir Cesur!
   Uyumsuz olduğunu saklamaya çalışırken onu Cesurluk'ta neler beklediğini bilmiyor. Adaylık süreci oldukça zor geçerken hiç beklemediği birinden yardım eli uzanıyor ve bu yolun sonu aşka varıyor.

   Cesurluk , Tris'i çok değiştiriyor. "Kasıntı"lığından sıyrılıp bambaşka birisi oluyor. Yeni dövmeleri ve giyiniş tarzıyla Beatrice gidiyor yerine Tris geliyor.
   Kitap Tris'in Cesurluk'taki eğitim süreciyle , maceralarıyla devam ediyor.
   Gelelim Dört'ümüze :D Fazlasıyla soğuk fazlasıyla da odunumsu bir karakter gibi gelecek başlarda ama Dört çok farklı biri. Dört'ün de geçmişindeki sürprizler hepinizi şaşırtacak. Bir de şeyy.. Dört harika ! :D
  

  Bir kitaba başlamadan her zaman önce arka kapağını ve yazar hakkındakileri okurum. Veronica hakkındakileri okurken Yaratıcı Yazarlık bölümünden mezun olduğu yazıyordu. Tepkim : "Öyle bir bölüm mü varmııığğşşş !?? "  Evet varmış. Kurgu o kadar güzel ki . Kitabı okurken "ya acaba kadının nerden aklına esti bu kurgu , nasıl kurguladı " diye düşündüm durdum. Ve filmini izledikten sonra okuduğum bir kitap. Her zamanki gibi kitabı okumak en güzeli. Filmde kitaptaki çoğu ayrıntılar yok. 
   Eminim ; "ben olsam hangi topluluğu seçerdim?" diye düşünürsünüz. Ben düşündüm de hiçbiri bana göre değil :D


ALINTILAR 


    "En büyük korkularınızla yüzleşin ve yenin."

 
    "Sen farklısın, seni kontrol edemezler." 





Kitaba puanım : 5/5 















31 Mayıs 2015 Pazar

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR #2 :KÜLLER ŞEHRİ - Cassandra Clare

                   


              "Sevgili Edward ve Jacob, ikinize de tapıyorum ama  haftasonu Jace'le olacağım.Üzgünüm! Sevgiler,Stephenie."  
         -Stephenie Meyer

       Stephenie'yi duydunuz. En iyisi ben hiç yorum yapmayayım, Twilight' ın kraliçesi bir cümleyle gayet güzel açıklamış hahaha. Stephenie gerçekten haklı . Kitap aşık olunası. Ve tabii Jace de fazlasıyla öyle.
        Kitabın yarısına gelene kadar sıkıldım. Olaylar çok karıştı,bir şey anlayamadım. Macera pek yok gibiydi ama bir yerden sonra aksiyonun dibine vurdular. Burada olaylar daha yeni yeni ortaya çıkıyor, bazı şeyler anlaşılmaya başlıyor. Ama daha hiçbir şey net değil. Çoğu şey yarım. Ama 3.kitaptan beklentilerim büyük. Hadi inşaallah.
       Unutmadan; yeni karakterlerimizi var !! :) :  Maia ve Sorgucu Imogen
Eminim Sorgucu'yu çok seveceksiniz :P  :P


 ~ ~ **
        Simon üç kere ölümden döndü herhalde. Tam öldü şimdi nolcak diyorum, hortluyor :D Zaten Simon ilk öldüğünde hortladı ve Jace'in deyimiyle "kan emici" -vampir- oldu . Şaşırdım mı yani biraz ama saçma geldi. Ve Simon değişik bir vampir. Güneşe çıkınca kül olmuyor ( üçüncü ölümden dönüşü buradaydı :D ) Güneş ışığından etkilenmeyen bir vampir , harika değil mi ? :D
        Peki ya Jace ile Clary'nin abi-kardeşliği ? :P Jace bana kaldı diye sevinsem mi .. Şey, pardon. Jace nasıl Clary ile kardeş, böyle şey olur mu diyecektim.:D  Bilmiyorum ama ben hala kardeş olduklarına inanamıyorum, bir oyun var sanki. Ya da gerçekten kardeşlerdir ama bu kitapta aşk yaşaması gereken kişi onlar ve kardeşler. Şey bu biraz Türk filmlerine dönmedi mi :D
+Duruuunn, siz evlenemezsiniz!
-Niye?
+Çünkü kardeşsiniz.

         Tabii bir de bu kardeşlerimizin babaları Valentine var. Valentine'dan nefret edemiyorum ben ya. Deli misin dediğinizi duyar gibiyim ama Valentine'a karşı bir sempatim var nedense. Hmmm belki de Jace'in babası olmasındandır yani. Yok yok o anlamda değil tabikii :P :D Adam cani ama hırslı yaa , takdir ediyorum başarısını.Yaptıklarını değil ama :D Tamam saçma oldu Valentine konusu kapansın :D
         Seelie Sarayı Kraliçesi birçoğumuzu sevindirecek bir şey istedi. Evet kardeşler ama Clary'i götürmeleri için bunu yapmak zorundalar. Alttaki fotoğraf her şeyi anlatıyor bence. :D
   *Fotoğraf  ; "Ön Okumalar ve Fazlası" Facebook sayfasından alıntıdır.*

Bu olaydan sonra zaten Simon vampir oluyor. Ne alaka demeyin işte karışık :D Bu olay tetikliyor sadece :P Kıskançlıktan :D
Simon bence sen Clary'i bırak canım Maia'yla sevgili ol gerçekten bak. Harika olursunuz. Zaten Simon'un kitabın son sayfalarında Clary'e dedikleri beni oldukça şaşırttı. Beklemezdim açıkçası. Neyse en azından Clary'nin peşini bıraktı gibi.
Ha bi de şu Sorgucu Imogen= Kötü kadın Müzeyyen -.- Tamam sonra saf değiştirdi ama olsun. Yaptıklarını unutmadım.
Jocelyn hala uykuda. Luke' cuğumuz da başından hiç ayrılmıyor. Sadık bir aşık, helal valla :D Magnus ile Luke kendilerini feda ede ede.. İkisi de çok tatlı ya yerim :D
Jocelyn uyanacak mı meraktayım. Büyük ihtimalle uyanacak , peki sonra ne olacak ?
Kitabın sonu harika bir cümleyle bitmiş. Merak edilesi. Jocelyn'in ilacı geldi gibi sanki diyorum ve spoileri burda bitiriyorum.:D Unutmadan bir de ; umarım Jace ve Clary sevgili olur kardeş olsalar bile(hala kardeş olduklarına inanamıyor) :P  
***SPOİLER BİTTİ.***

              Cassandra'cığım içine birazcık daha aşk serpeydin iyiydi be. Ama yine harika bir iş çıkarmış. Cassandra yine muhteşem ! 

ALINTILAR :






Ve işte en sevdiğim de bu . Valentine'dan harika tespit :D Kapanışı bununla yapıyorum.. :) 

Kitaba puanım : 4/5    















13 Mayıs 2015 Çarşamba

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR - Cassandra Clare



Harika bir kitapla dönüşümü yapıyoruumm :) Tekrardan merhabalar :) Çok özledim buraları ~ Ama Kemikler Şehri'yle başlayarak yokluğumu telafi edeceğim :33 Hemen bu harika kitaba geçeliimmm :D

Ölümcül Oyuncaklar'ı ilk duyduğumda hiç ısınamamıştım. "Ya böyle bir kitap nasıl okunacak ? Çok sıkıcı. " dedim ve yine önyargılarım beni öldürdü. Sınıfta filmini izledik, o kadar beğendim ki . Tam olarak da izlemedim yani bazı yerleri kopuk kopuk izledim. Hemen okumalıyım dedim ve okul kütüphanesinden 

bütün seriyi aldım. İlk defa filmini izledikten sonra bir kitap okuyacağım. Normalde acayip sıkıcı oluyor filmden sonra kitap ama Kemikler Şehri harika oldu. Clary ve Jace'i filmdeki gibi hayal ettim.Zaten insan Jace'i görünce ister istemez unutamıyor :D :D O sarışınlık nedir öyleee :D Hemen şunu söyleyeyim. Ben kitabı okuduktan sonra filmi izlemenizi tavsiye ederim. Ben şimdi filmi tekrar izleyeceğim daha da yerleşecek kurgular.




Gelelim -nihayet- kitabımızaa :D Bu kitapta aradığınız her tür insan var :D Başta bir şeyler anlamayabilir, olayları çözemeyebilirsiniz ama sonra yavaş yavaş kişiler , olaylar yerleşecektir. Nefilim mi ararsınız yoksa düşmüş melekler mi ? Gölge avcıları mı iblisler mi ? Ya da kurt adamlar mı ? Hepsinden var işte bu kitapta . Ama bizim işimiz gölge avcılarında.
Clary birden kendini inanamayacağı bir dünyada bulur, hayatı değişir. Peki ya annesi ? Tüm bunlar onun için. Peki aşk nerede diyeceksiniz ? Aslında aşk kitapta biraz gecikiyor . Ama sabredin. Jace'i alt fotoğraftaki gibi hayal ettiğiniz sürece bence çok iyi sabredersiniz :D 

İşte Jace'imiz :D 


Kitap , Clary'nin tanıştığı o dünyada annesi için girdiği maceraları , katlandığı acıları anlatıyor.Spoi vermeden üstünkörü anlatmaya çalıştım. Daha derine girmek istemiyorum , siz okuyun. :D Ama şu kesin; sonunda yine ağır şoklar yaşayacaksınız. Belki üzüleceksiniz belki de sevineceksiniz. Ama eminim "Bunun gerisi ne olacak şimdi? Böyle bir şey nasıl olabilir?" diyeceksinizdir ve hemen elinize ikinci kitap : "Küller Şehri"ni alıp başlayacaksınızdır. Açıkçası ben devamını çok merak ediyorum. Çünkü gerçekten harika bir sürpriz var kitabın sonlarında. İmkansız aşk diye ben buna derim. 
İşte böyle kuzucuklar. Eminim siz de kitabı heyecanla okuyup,beğeneceksinizdir.
İyi okumalaaarrr :) 
Kitaba puanım: 5/5

http://bolkopukluromanlar.blogspot.com.tr/
















28 Mart 2015 Cumartesi

KISA BİR ARA :(

MERHABAA KİTAP KUZUCUKLARII :) 
Görüşmeyeli çok oldu.Çok özledim yazmayı. Ama bir nedenim var. Size hemen açıklayayım. Bir ay önce il çapında düzenlenen bir kitap okuma yarışmasına katıldım. Yarışma için aşağıdaki 5 kitap : 
~Gün Olur Asra Bedel(Cengiz Aytmatov)

~Gençlerle Başbaşa (Ali Fuat Başgil)

~Fatih-Harbiye- (Peyami Safa)
~Yaban-(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
~Anadolu Notları-(Reşat Nuri Güntekin)

okunacak.Yarışma 17 Nisan'da ama ben daha sadece iki kitabı okuyabildim. Sıkılıyorum çünkü. Alışmışız bilim-kurgu , Sarah Jio, Becca okumaya :D Gerçekten ağır geldi bu kitaplar. O yüzden yazmak da istemedim pek. Şu kitapları en yakın zamanda bitirip tekrar buraya döneceğim. Hem de ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR serisi ile !!
Ölümcül Oyuncaklar serisinin ilk kitabına başlamıştım ki yarışma işi çıktı . Bendeki şans da kimsede yok :D 

Clary Fray , Gölge avcıları ve sırlar sizi bekliyor olacak , çok 


yakında ÖLÜMCÜL  OYUNCAKLAR geliyor ! 

Dizi tanıtımı gibi oldu bu ya :D ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR çok 


yakında FOX TV ekranlarında... :D Biz de şöyle yapalım :


ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR  çok yakında 

kucukicmimarinbuyukdunyasi.blogspot.com


blogunda... 




12 Şubat 2015 Perşembe

GÜNDÜZSEFASI - Sarah Jio



Merhabalaarr :) Harikalar yaratan Sarah'dan mükemmel bir kitap daha :) Böğürtlen Kışı'ndan sonra en çok beğendiğim kitabı bu . Öncelikle şunu söyleyeyim; Sarah'ın her kitabında olduğu gibi geçmişten-geleceğe, gelecekten -geçmişe sürekli bir yolculuk içindesiniz. Okurken hiç sıkılmadım ve eminim siz de okurken içinde kaybolacaksınız. 

Olayın geçtiği yer Seattle, Tekneler Caddesi. Yüzen evlerde yaşayan iki farklı insan, iki farklı hayat. Bu farklı hayatların elbette bir yerde buluşacağı bir gün vardır. Peki o gün ne zaman ?
"Nasıl yüzen ev?" diyebilirsiniz .Sizin için araştırdığım Seattle'daki birkaç yüzen ev resmini koyacağım ki okumadan önce kafanızda canlansın. :)


Olayların böyle bir yerde geçmesi bile insanı okumaya davet ediyor. Kitabı okurken içiniz huzurla doluyor sanki. 


Bir yanda 1959'lu yıllarda yaşayan ,genç yaşta kendinden yaşça büyük bir adamla evlenen Penny. Diğer yanda omuzlarındaki o ağır yükü atmak, acısını azaltmaya çalışmak için yeni başlangıçlar yapan Ada.
Her şeyi geride bırakıp, biraz kafa dinlemek isteyen Ada, Seattle'da bir yüzen eve taşınır. Evde bulduğu sandık onu geçmişe götürür ve her şeyi yavaş yavaş çözer. Karşısına , hayatının en büyük iki aşkının acısını azaltacak birisi çıkar. Ve işte o kişi Ada'nın yeni bir başlangıcı olacaktır.
Penny küçük yaşta ,kendinden yaşça -oldukça- büyük ünlü ressam Dexter ile evlenir. Penny'nin hayatı Dex etrafında dönmeye başlar ama Dex işinden dolayı Penny'i ihmal eder. Bu ihmalkarlıklar beraberinde sırları ve yeni aşkları  getirir. 


Pastalar kraliçesi Penny ve editör Ada Santorini'nin hayatlarını,buluşma noktalarını merak ediyorsanız o halde neden hala buradasınız ? :D




Hadi o zaman şimdi siz de, ışıldamaya hazır bir gündüzsefasının hevesiyle kitabı okumaya başlayın ! :) 

Kitaba puanım : 5/5 



http://bolkopukluromanlar.blogspot.com.tr/