pegasus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pegasus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2017 Salı

KAR TANELERİ- John Green,Maureen Johson,Lauren Myracle



                           Herkese merhabaaa!! Şaşırdınız di mi ?? :D Evet bu sefer sadece iki güncük ara verdim. O arayı kitap okuma süresine verin artık :D :P Neyseee ..
Fotoğrafa bayıldığınızı biliyorum.. Teşekkürler teşekkürler.. Biliyordum.. :D Ben de çok beğendim çünkü.. :P Hemen kitaba geçiyorummm !! :D
Kitabı bir hevesle almıştım. Bir hevesle okudum ve fosss.. >.< Ben mi çok seçiciyim yoksa siz de mi beğenmediniz ? Yani şöyle söyleyeyim ; bir çekiciliği yok bence kitabın. İlk defa John Green'in kitabını okuyorum aynı zamanda Maureen ve Lauren'in de. Çok büyük beklentilerim de yoktu ama böyle de beklemiyordum. 

1.BÖLÜM


            İlk bölümümüz Maureen Johson'dan " Jübile Ekspresi". Kitabın beğendiğim tek bölümü. Aslında ahım şahım bir afilliliği de yok ama yine de güzeldi. Bu bölümde Jubilee diye bir kızımız var. Evet ismi biraz tuhaf ama ben çok sevdim çünkü demesi çok hoş. Jübile , Jübile , Jübbiiğğ, Jübb.. Tamam abarttımm :D Jupiter dermiş gibi, neyse neyse :D Bir Noel akşamında ve sonrasında Jubilee'nin başından geçen maceraları anlatıyor. Spoi verilecek pek bir kısmı yok o yüzden anlatıyorum. :D Anne ve babasının başına gelen bir olaydan dolayı Noel tatilini büyükannesinin yanında geçirmek zorunda kalır ve büyükannesine gitmek üzere bir trene biner. Hava oldukça kötü. Kar fırtınası var ve yollar da fena halde. Derken tren yolda kalıyor ve elektriklerin olmayacağını uzun süre yola devam edemeyeceklerini duyuruyorlar. Bunun üzerine Jubilee yolun karşısında gördüğü bir Waffle House' ye gitmeye karar verir. Başka çaresi yoktur. Çünkü trende elektrik olmadığı gibi bir de tam 12 tane gerizekalı kız vardır. Ponpon kızlaaarrr :D İşte daha sonra Jubilee'nin Waffle House' ye gidip orada birisiyle tanışması ve Noel akşamında onun evinde misafir olmasını vs vs anlatıyor. Oradan sonrasını anlatsam spoi olmayacak zaten siz anlarsınız ne olduğunu da neyse bakalım. :D 

2.BÖLÜM


            Gelelim ikinci bölümümüzee.. John Green'den "Ponponlu Mucize" . Bu bölüm tam bir Amerikan filmlerindeki birkaç hiperaktif arkadaşın bir araya gelip aptalca yaptığı şeylerin olduğu yere benziyordu. Yani ben bu bölümü okurken kendimi film izliyormuş gibi hissettim. Tobin, Dük ve JP karakterlerimiz. Caanlar ilk başta bu bölümden hiçbir şey anlamadım. Üç tane aptal erkeğin saçmasapan hareketlerini okuduğumu düşündüm. Üç erkek yalnız.. Dük diye isim mi olur diyeceksiniz çünkü ben dedim. :D Dük ve Düşes'ten gelen kendi aralarında bir espri okurken göreceksiniz. Aslında üç erkek değiller.. Ya bende bir sorun var ya da herkes öyle anladı. Cidden üç erkek sandım. Neyse artık.. :D İşte bu bölümde de Bu üç yakın arkadaşın Waffle House'ye gelen 12 ponpon kız uğruna Noel akşamı, o berbat havada Waffle House'ye ulaşmaya çalışmalarını ve maceralarını anlatıyor. Ve sonrasındaa aşkk var. Hayır saçmalamayın tabiki ponpon kızlarla değil. Ponpon kızlar tam bir aptal.. :D Ne aşkı olabilir acabaaa ? Sürpriizzz :D 

3.BÖLÜM


Lauren Myracle'den "Koruyucu Melek"
Addie'nin depresyon evresini anlatıyor. :D "Nasıl yaaa?" demeyin. :D Öyle işte. :D Addie'nin yakışıklı sevgilisinden kendisinin yaptığı büyük bir hata nedeniyle ayrılmasını anlatıyor. Ve sonra gelen depresyon.. Herkes benden nefret ediyor.. Hayattan bezdim hissi.. Canlaar şimdi bu bölümde her şey birbirine bağlanıyor ve karışıyor aslında. Addie'nin sevgilisi Jeb ile birinci bölümdeki Jubilee aynı trende oluyorlar ve tanışıyorlar. Aralarında bir şey oluyorr muu.. Bilemiciim artık :D :D Neyse işte. Bu üç bölümde de geçen bütün herkes bir şekilde birbirlerini tanıyorlar veya tanışıyorlar. Hepsinin bir şekilde yolları kesişiyor. Ve en sonunda hepsi bir araya geliyor. Bu bir araya gelme meselelerini de sadece üç sayfaya sığdırmışlar, bir anda olmuş. Çok kafa karıştırıcı olaylar yok ama bir anda herkes birbirine karışmış,herkes aynı yerde toplanmış gibi olmuş. Biraz hemen oldu bittiye getirmişler , orasını pek sevemedim. Ama güzeldi. :)


  Bu kitaptan öğrendim ki : 


                                                     ☀  Asla "asla" demeyeceksin.


         Sevgiyi,aşkı uzakta aramak yerine biraz etrafına da bakacaksın, etrafında ne olup bittiğinin farkında olacaksın.

                                    Zor olsa da bazı şeyleri kabullenmeyi bileceksin.

                  Aşkı aramayacaksın, aşk bir anda kapını çalabilir veya çoktan çalmıştır farkında değilsindir.
                                   Her şeye rağmen sırf aşkın için affedebilmeyi öğreneceksin. 

                    Bazı hataların kabullenebilir olduğunu bileceksin.

                                 Karşındakinin sevgisine,aşkına inanmayı bileceksin.

                   Aşka inanacaksın ve korkmayacaksın kısacası. 



                 Evet belki kitabın bir cazibesi yoktu ama her kitapta olduğu gibi bu kitaptan da kendime bir şeyler aldım. Teşekkürler John Green. Teşekkürler Maureen Johnson. Teşekkürler Lauren Myracle.  Ve teşekkürler Pegasus! 


                  ÇOOOKK MİNNAK SPOİİLERR  



Dük kız. :D Asıl adı Angie'ydi diye hatırlıyorum ya da Addie miydi.. Her neyse. :D Aslında pek de spoi sayılmaz. :D Bir de şey.. Jubilee'nin yeni sevgilisi Stuartt.. Hepinizi seviyorum, bir dahaki spoide görüşürüüüzz!! :D 

           ☄ MİNNAK SPOİLER ARE COMPLETED. :D 



                       KEYİFLİ OKUMALAAARRR!!! :) 



Kitaba puanım : 3/5