22 Haziran 2017 Perşembe

YAĞMURUN GELİNİ- Sinan Akyüz



Üç yılın ardından tekrardan Sinan Akyüz kitabına kavuşmamın resmi ..  ☝ ☂ 


Herkese merhabalaarr !! Bol bol okuyorum bol bol da yazıyorum artıkk yehuuu !! :D Birazdan yazacaklarım tamamen övgü içerikli olabilir. Ama yaşanılanlar ve düşünceler tamamen gerçektir. Made in Turkey. :D Şaka bir yana gerçekten çok ciddiyim. Çoğunuzun "Piruze" kitabını duymuş veya okumuş olduğunu düşünüyorum veya da "İncir Kuşları" kitabını. Belki yazarını bilmiyor olabilirsiniz ama eminim kitaplarını duymuşsunuzdur çünkü genelde hep öyle olur. Öncelikle şunu söyleyeyim ben genelde yerli yazarların kitaplarını okumam. Ha dediğimi de sakın yanlış anlamayın. Onları küçümsemek veya kötü bir niyetten dolayı değil. Neden yerli yazar kolay kolay okumam, galiba olayların sıradan gelişinden hani bildiğim şeylerden olduğu için. Bilmiyorum işte neden. Ama Sinan Akyüz'ü her zaman okurum. Önyargısız. "Kesin yine iyi yazmıştır, bakalım bu sefer ne macera var önümüzde.." diye okudum her kitabını. Bunu da aynı şekilde. Ve hep de şöyle derim : "Ben yerli yazarların kitabını okumam Sinan Akyüz hariç. " Piruze'den sonra "vay bee" dedim. Yani bana sorsalar "okuduğun en iyi kitap hangisi" diye hep önce "Piruze"yi derim. Şimdi diyeceksiniz ki "ya bu kız Yağmurun Gelini'ni mi yazıyor Piruze'yi mii.." Piruze'yi de yazmak isterdim ama bu blogu açmadan çok önce okumuştum. Sinan Akyüz okursanız eminim pişman olmazsınız. En iyilerden benim için. Burada da size uzun bir öneri yapmış bulundum. :) 


Evet gelelim Yağmurun Gelini'ne.. Büyük beklentiyle başladım tabikii . Ama arkasını hiç okumadım. Çünkü ben heyecanının kaçacağını düşünüyorum. Okudukça ne olacak diye merak edip daha da okumak istiyorum. O yüzden de arkadaki tanıtım yazılarını hiç okumuyorum. Öncelikle şunu belirteyim kitapta anlatılanlar gerçek bir hikayeden alıntı. Kitap Kilis'in köylerinde geçiyor. Güzeller güzeli Delal ve yiğitler yiğidi Şiyar'ın aşkı.. Delal'le Şiyar'ın düğün günü Şiyar'ın bu dünyadan göçüp gitmesi Delal'i ve tüm köy halkını yasa boğar. Delal'in ailesi de Şiyar'ın ailesi de perişandır. Delal de aynı şekilde.. Uzun süren yasın ardından törenin işlemesini Delal'in Şiyar'ın kardeşi Diyar'la evlendirilmesini isterler. Ne Delal razıdır bu işe ne de Diyar. Haliyle.. Ne de Delal'in ailesi.. Delal törenin önüne geçemeyeceğin çok iyi bilir ama yine de ne yapacağım diye düşünmekten kendini tutamaz. Bir yandan Şiyar'ın yası bir yandan Diyar'la evlenmenin derdi Delal için ikinci bir ölüm olacaktır. Derken karşısına bazı olaylardan sonra başka bir köyden olan Mamo çıkar. 
Mamo , karısı ve üç çocuğu ile birlikte fakir,sefil bir hayat sürmektedir. En büyük oğlu Baran'dır ve ayağında olan bir yaradan dolayı sakattır, yürümekte zorlanır. Doktor hariç her yolu denemişlerdir ama bir türlü çaresini bulamamışlardır. Sakat olduğu için de hiçbir kız ona varmak istememiştir. 
Mamo , Delal'e bir teklif sunar. Eğer isterse onunla gelebileceğini ,oğluyla evlenebileceğini söyler. Delal uzun uzun düşünür ve kararını verir. Mamo, Delal'in ailesiyle konuşur. Delal'in gitmesine karar verilir. Tabi Şiyar'ın ailesi çok öfkelenir. Ve daha birçok insan da. Delal gidebilir ama şunu da unutmamalıdır : Töre gereği Delal bir daha köyüne geri dönemez ve eğer dönerse de onu öldürürler. 
Delal her şeyi kabul edip Mamo'yla birlikte yola koyulurlar. Delal için iki yol da ölümdür onun için ama Mamo'yla gitmek Diyar'la evlenme fikrinden daha iyi gelir. 

Bundan sonrası Delal'in Mamo'ya , Baran'a ve ailenin diğer kalanlarına uyum sağlama süreci Mamo'nun ailesinin de Delal'e uyum sağlama sürecini anlatır. Bu süre içinde Baran'ın ayağını iyileştirme çabaları, köydeki dedikodular ve birçok şey daha vardır. Delal'in yavaş yavaş Baran'a karşı hassasiyeti oluşmaya başlar. Onun iyileşmesi için çok uğraşır. Kitap da zaten iyileşmesi için son yola başvurdukları olayla biter. 

Nedense ben bu kitabı okurken Delal olarak hep Feride Hilal Akın'ı hayal ettim. Sebebini hiç bilmiyorum. Belki dizisinden dolayı ama ne alaka.. Delal görünüş olarak onun gibi değil tabiki ama işte söylemek istedim. :D Yine de yakıştı bence Delal görüntüsüne. :)  

Kitapta çok hoşuma giden bir şey vardı. Benim bildiğim genelde doğuda çocuklarını evlendirmek isteyen aileler çocuklarına sormadan çocuklarını istemediği kişilerle evlendirirler. Ama kitapta öyle bir şey yoktu. Birisi evlenecekse önce çocuğuna gönlünde birisi olup olmadığını soruyorlardı sonra ona göre  gönlünde birisi varsa onunla evlendiriyorlardı. Bu gerçekten çok hoşuma gitti. Yoksa böyle mi ? Ama ben hiç sanmıyorum. Gördüklerim duyduklarım hep farklı. Sadece doğuda da değil her yerde var böyle şeyler. 

Bir de bir şey söylemek istiyorum. Ben bu kitabı okurken aklıma bir film geldi. MUCİZE diye bir film var yerli. Birçoğunuz izlemişsinizdir. Çok harika bir filmdi. Sanki biraz onu andırdı gibi geldi bana. Delal'in Baran'a gelin gitmesi ve Baran'ın sakat olması gibi.. Siz kitabı okuduktan sonra ne düşüneceksiniz merak ediyorum. :) 

Bu yayınımı okuduktan sonra gidip Yağmurun Gelini'ni okumak yerine Piruze'yi(okumadıysanız) okuyacaksınız kesin de mi? :D Öyle bir övdüm ki.. :D Sinan Akyüz'ün tüm kitaplarını okuyun arkadaşlar, gerçekten çok başarılı kitapları. :) 

 Kitapta fazlasıyla umut var. :) Her şeye rağmen hayatın bir şekilde devam ettiği mesajı da var.
Ben beğendim, eminim siz de beğeneceksiniz. Bir Piruze tabiki değildi ama buna rağmen güzeldi. Kalemine sağlık Sinan Abi :) Yeni kitaplarını heyecanla bekliyorum..!! 
Spoi yok mu derseniz.. Aslında pek yok gibi ama minik bir şey olabilir çok da önemli de sayılmaz ama güzel bir ayrıntı. :) 


✄MİNNAK SPOİ☠ 


Tüm bu yaşananlar rüyaydı arkadaşlar.. Şaka şaka. :D Tüm bu yaşananları sonra film olarak çekiyorlar kitapta. O film gerçekte de çekildi mi bilmiyorum ama. Baran da iyileşiyor bu arada hiç merak etmeyin. :) 

❂ SPOİ BİTTİ 



KEYİFLİ OKUMALARR !!


Kitaba puanım : 5/5














14 Haziran 2017 Çarşamba

AY BAHÇESİ - Kristin Hannah





                 Herkese merhabaa!! Yaz tatiline girmemizin ardından kitaplarıma yeniden kavuştum bu yüzden sizin gibi ben de çok mutluyumm heyoo.. :D 

          Evet yine Kristin ile geldim. :D Çünkü Kristin'in kitapları bir başka oluyor. Aslında ben yine büyük bir beklentiyle kitaba başladım. Beklentilerimi pek karşıladı diyemem ama neyse anlatacağım zaten birazdan. Yani kitap güzeldi gerçekten ama diğer okuduğum kitapları gibi değildi. Mesela "Mucizeler Yağarken"i çok beğenmiştim. "Kız Kardeşler Arasında" kitabını da beğenmiştim. Neyse işte her kitap bir olmaz biliyorsunuz siz de. :D Kristin sağ olsun yeter. :D 

 Bir kayıkçının iyiliğinin, bir kızın kaderini tamamen değiştirmesi.. Aslında kayıkçının sadece küçücük bir payı var baş karakter falan da değil ama küçücük bir dokunuş işte.. Tamam anlatıyorum. :D Kayıkçı kayalıkların üstünde intihar eden bir kız görür,kurtarmaya yetişemez . Kız atladığı zaman onu sudan çıkarıp kayığına alır, durumu çok kötüdür ,başını çarpmış ve neredeyse ölmek üzeredir. Onu alıp hemen Lethe Evi'ne götürür.
  Ian.. Hayatla barışamayan bir doktor.. Lethe Evi'nde sorunları olan, dışardan herkesin "deli" diye hitap ettiği 8-9 kişiyle birlikte yaşar. Bunların içinde annesi Maeve de vardır. Peki Ian deli mi ? :) Aslında kimse deli değil bunu okudukça anlarsınız . Herkesin birbirinden sakladığı ağır sorunları var ve güya Ian da başlarında doktor.. Ama Ian hepsinden bıkmıştır. Annesinden bile. Annesini hala affedememesi ve sürekli geçmişi hatırlaması onu kahreder. Bir şey daha.. Ian'ın doktorluğu bırakmasının sebebi.. Bunu yazsam spoi mi olur bilmiyorum ama.. Neyse yazıyorum. Ian dokunduğu kişilerin geçmişte yaşadığı şeyleri görebiliyor, bu yüzden insanları tedavi ederken çok sıkıntı yaşar. Bu yüzden de doktorluğu bırakıp Lethe Evi'nde annesi ve diğer delilerle birlikte yaşamayı tercih eder. Biraz yanlış anlattım galiba. Lethe Evi , Ian ve annesine ait onu belirteyim. >.< 

   Lethe Evi'ne bir gün ağır yaralı bir kızın gelmesiyle bütün ev halkı ayaklanır. İsimsiz bir kız.. Kayıkçı kızı Ian'ın iyileştirmesi düşüncesiyle Lethe Evi'ne bırakır ve bir daha hiç gelmemek üzere gider. Ian uzun süre kızın kim olduğunu öğrenmeye çalışır ve bir yandan da kızı tedavi etmeye çalışır. Kızın durumu oldukça kötü , yüzü şiş , kafasından da ağır bir hasar almıştır ve beyni zarar görmüştür. Ian kızı bir kurtuluş yolu olarak görür. Bu kızı iyileştirerek doktorluğuna geri dönmeyi planlar. Çünkü biliyordur ki bu kızı iyileştirmek çok ama çok zordur. Ian o kıza bir isim koyar : "Selena". Selam kızlaaarrr .. :D :D Tamam tamam. :D Ian Selena'yı iyileştirmenin imkansız olduğunu düşünür ama elinden gelenin en iyisini yapar. 

    Canlar kitapta uzuun bir süre Selena'nın iyileşme sürecini anlatıyor, ben biraz sıkıldım oralarda. Yani biraz fazla uzun sürmüş bence. Selena uzun süre uyumuştur. Uyandığında Ian çok sevinir ve onu hemen testlere tabi tutar ama Selena bir çocuk saflığından da saf bir haldedir. Birçok kelimeyi unutmuş,konuşmakta zorluk çekmektedir ve yürüyememektedir. Ian uzun süre çabalar, en sonunda bir ilerleme kaydedemediğini görünce evi terk eder. Selena da Ian'ı kurtarıcısı olarak görür ve onun bu kadar uğraşmalarına karşılık bir şeyler yapabilmeyi çok istemektedir. Elinden gelen her şeyi yapar ama kendini zorladıkça ağrıları artar ve daha da kötüleşir. Ian'ın gidişi onu üzmüştür ve evdeki diğer insanlardan ona bir şeyler öğretmesi için yardım ister. Ian'ın dönüşüne şaşırmasını ister. İşte böyle böyle Selena'nın yavaş yavaş iyileşmesi, artık yüzünün yaralarından ortaya çıkması derken Ian gelir. Tabiki olanları görünce çok şaşırır. Bundan sonrası Selena'nın mucizevi bir şekilde daha da ilerleme kaydetmesini, Ian'la aralarında olan ilişkiyi anlatıyor. Oralar spoiye girecek daha fazla anlatmıyorum. Selena aslında kim diye de merak edebilirsiniz ama o konuya da pek bir açıklık vermemişler yani benim bazı soru işaretlerim kaldı. Sonradan anladım . Neyse , altta bomba bir spoi vereceğim. :D 

 Kitap basit mi göründü ? Aslında öyle değil. Yani ben basit bir şekilde anlatmış olabilirim. Kitap okuyunca güzel farklı bir enerjisi var. Azmin sonuçlarını, imkansızı halletmenin sadece biraz zaman alacağını anlatıyor. Bu kitap sadece anlattığım kadar değil aslında gerisi de var ama gerisi tamamen spoiye girecek o yüzden altta yazacağım. :) 


 ☠ SPOİİİİ!!! ☠


   Önce Selena'nın Ian'a aşık olması sonra da Ian'ın Selena'ya aşık olması.. Selena harika bir şekilde iyileşiyor. Yine tek tük sorunları oluyor ama çok güzel ilerleme kaydediyor. Aşkları da ilerledikçe Ian'ı bir korku sarıyor. Bir gün birisinin çıkıp gelip Selena'yı "karım" diye götürüp gitmesi.. Ve korktuğu başına gelir hem de çok güzel günlerinden birinde.. Elliot Selena'nın kocasıdır . Selena'nın asıl adı da Agnes. "Nereden anlıyorlar kocası olduğunu?" derseniz kitabı okuyun. :D Çok güzel açıkladım de mi ama. :D Elliot Selena'yı alır ve berbat bir hayatın ortasına götürür. Eee peki Selena'yla Ian kavuşamıyor mu bir daha ?? Okuyun da o tadı kendiniz alınnn. :D 

☄ SPOİ BİTTİİ!! ☄




KEYİFLİ OKUMALARR !!!! :)




 Kitaba puanım : 4/5