8 Şubat 2017 Çarşamba

MUCİZELER YAĞARKEN - Kristin Hannah


"Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir..."



     Herkese merhabalaaar :D Bir oturuşta okuduğum, yine bir Kristin Hannah klasiğini hemen yazmak istedim. Öncelikle şunu söyleyeyim. Kitaba ba - yıl - dım ! Belki siz okuyunca dersiniz "neyine bayılmış ? " Belli mi olur :D Ben de hemen cevabımı vereyim o zamaann :D Kitabın kurgusu harikaa!! Bir Kristin Hannah klasiği dediğim gibi , yine şaşırttı beni çokça :) Bir şey farkettim , Kristin'in bir diğer kitabı Kış Bahçesi ile kapakları neredeyse aynı. O kitabı okumadım henüz ama eminim o da çok güzeldir. Neyse biz geçelim mucizelerimizee :D 

      Siz mucizelere inanır mısınız? Veya mucize sizin için ne demek ? Rüyanızda gördüğünüz bir kişiye aşık olup onunla karşılaşmak mı ? Veya asla gerçekleşmeyecek dediğiniz hayallerinizin gerçekleşmesi mi ? Yoksa mucize diye bir şey yok tüm bunlar delilik diyenlerden misiniz ? :) Delilik demişkeennn aklıma yine Joy geliverdi. Joy kim mi ? Joy da bu kitabın deli'si :D Joy'un berbat hayatını okumaya kendinizi hazırlayın :P Haydi deli Joy'umuz kitapta nasılmış yorumlayalım bakalım :D

      Joy Faith Candellaro.. Bakersfieldlı bir kütüphaneci. Thom ile evli(idi). Joy'un yaşadıkları inanılmaz kötü, okudukça sinirlendim,kızdım. Yani ben Joy olsaydım eğer neler yapabileceğimi düşünemiyorum bile. :D O kadar kötü bir ihanete uğruyor ki.. Kaldırması gerçekten çok zor. Affetmesi de..  Joy çok kötü zamanlar geçirir ve bir gün her şeyden kaçmak,uzaklaşmak (hep hayal ettiği gibi) için aniden karar verip bir uçak bileti alır. Ama o biletin Joy'u nerelere götüreceğinden habersizdir. Joy birden, yağmur ormanları ve gölle bir arada olan Huzurlu Balıkçı Kulübesi'nde bulur kendini. Ve de bir baba-oğulun hayatlarının ortasında.. Daniel ve oğlu Bobby.. İkisi de kırgın ve yorgun. Joy'un sadece uyumak için bir yatağa olan ihtiyacı onu yepyeni bir hayata sürükler. Bobby annesinin kaybetmenin acısıyla boğuşmaktadır ve kendisini hayali arkadaşıyla avutmaktadır. Babası da oğluna yardım etmeye çalışmakta. Gün geçtikçe Joy ve bu baba-oğul arasında güçlü bir bağ oluşmaya başlar.Başta Daniel, Joy'u pek kabullenemese de sonradan alışmaya başlar. Joy kötü hayatından kaçıp çok güzel bir hayatın ortasına düşüvermiştir. Ama bir yandan da kız kardeşine olan özlemi daha ağır basmaktadır. Joy kalmakla gitmek arasında kalır. Bobby'e verdiği sözü gerçekleştirdikten sonra kararını verir. Joy oldukça şaşkın , o kadar yaşadıklarından sonra bu hayat sanki onun için bir mucize.. Peki ya Joy gidecek mi kalacak mı ? Hayalle gerçek arası yaşadığı bu hayatı nasıl devam edecek ? Joy onu üzenleri affedebilecek mi ?

    Aslında buraya kadar her şey normaldi :D Ama buradan sonra öyle şoklar yaşadım ki.. "Noluyor yaaa.. ? " dedim kaç kez.. Eh belki anlayan olmuştur. Spoi vermiyorum. :D Belki aşağıda birazcık spoi verebilirim. :P  Dediğim gibi buradan sonraki kurgu kısmı harikaydı. Şoklar üzerine şoklar yaşadım. Kristin Hannah'ı bir kez daha tebrik ediyorum. :D 





⇝ DİKKAT! SPOİ TEHLİKESİİ !! 


               Stacey'i dövmek isteyenler ???  Ben olsam kesinlikle affetmezdim. Asla.(Kitaba nasıl da vermişim kendimi :P :D ) Sonuna kadar inandım Joy'un, Daniel ve Bobby'nin hayatlarında kalacağına , biliyordum biliyordummm. :D Bu kadar spoi yeter size (Zaten başka bir şey kalmadı .:P :D )

✧ SPOİ BİTTİİİİ  





Joy inanmaktan asla vazgeçmiyor ve deli olmaktan da.. :D Kafasına koyduğu her şeyi yapmakta kararlı.. Ve en sonunda azmin zaferi mucizeye şahit oluyor. Joy'un macerasını hepiniz nefesinizi tutup okuyacaksınız, eminim. :)

"Hayatımızın sonuna dek mucizelere inanacağız."



KEYİFLİ OKUMALAARRRRR!!! :)



Kitaptan birkaç güzel alıntılar serpiyorum buraya.. :) 



❊ "Bobby alçak sesle, ' Sen de beni bırakıp gitmeyeceksin,değil mi?' diye sordu bana.
'Ben şu anda senin için buradayım,' dedim sonunda.
Önemli olan kelimeyi duydu : şu anda.
'Bobby...'
'Anlıyorum.İnsanlar gider.' Bana arkasını dönüp Noel ağacına baktı.Sanırım ikimizin de biraz neşesi kaçtı.
İnsanlar gider.
Bobby bu gerçeği daha sekiz yaşında öğrenmiş." 




❊ "Hayatınızdan ve geçmişinizden kaçabilirsiniz ama kalbinizi arkanızda bırakamazsınız."





❊ " Bir kemiğin bu kadar çabuk iyileşmesi inanılmaz bir şey. Keşke kalp de kemikler kadar dayanıklı olsaydı. Biraz alçı, iki ay yatak istirahatı ve yaşasın! Kırık kalbin iyileşti işte. Keşke gerçekten böyle olsaydı."





❊ "....
'Buraya nasıl gelmiştin?'
Bunun yanıtını bulabilecek miyim,bilmiyordum.Şimdilik omuz silkip bildiğim yanıtı vermekten başka bir şey elimden gelmedi. ' Mucize...' " 






❊ "Siz var olan şeyleri görür ve ve şöyle dersiniz : 'Neden?' Oysa ben hiç olmayan şeyleri hayal eder ve derim ki : 'Neden olmasın?' "
-GEORGE BERNARD SHAW

Kitaba puanım: 5/5

















6 Şubat 2017 Pazartesi

AGAPİ- Sarah Jio





         Herkese, uupuzuunn bir aradan sonra tekrardan merhabaa :)En sevdiğim yazarın mükemmel kitabıyla dönüş yapıyorum. Kelebek Adası'nı yazacaktım ama, biraz eskiden, daha yeni okuyabildiğim Agapi'yi yazayım dedim. 
    Sarah'ımız diğer kitaplarından çok farklı bir tarz denemiş bu kitabında. Geçmişten geleceğe gitmiyoruz bu sefer, bugündeyiz. Ama olay çok çok farklı hatta olağanüstü bir şey desem daha doğru olur. :) 
Eminim kitabı okurken birçok yerde durup defalarca düşüneceksiniz : 


          "Acaba benim başıma gelse ne olurdu ? "
          "Ben böyle bir özelliğimin olmasını ister miydim ?"
         Baş karakterimiz Jane için ; "hayattaki en şanslı kişi" mi demeliyim yoksa "en şanssız kişi" mi ? :) Bu özelliğin iyiliği veya kötülüğü herkese göre farklıdır. O yüzden bunu yorumlamayı size bırakıyorum. :)
          Aşık olmak mı ? Jane aşık olacağını hiç düşünmüyor ta ki Colette ile karşılaşana dek. (Bir dakika Colette'ye aşık olmuyor tabiki, Colette'den hayatını değiştirecek bilgileri öğreniyor :D ) Doğduğunda Jane' ye verilmiş bir özellik ve ardından gelen bir görev var. Bu özellik Jane' nin çocukluğundan gelen göz rahatsızlığının sebebini de açığa kavuşturmuş oluyor. Eee bu özellik ne peki ? Jane AŞKI GÖREBİLİYOR. 

         29.yaş gününde Colette ile tanışan Jane hayatını değiştirecek göreve hazır mı ? 30. yaş gününden önce altı tane aşkı tanımlayıp Colette' nin verdiği deftere yazması gerekiyor. Böylece Jane de aşık olabilecek.  Ama görevini yerine getiremezse Jane ömrünün sonuna kadar karşılıklı bir aşk yaşayamayacak. Ve vakti gelince aynı görevi Jane başka birisine verecek. Kitap bunun üzerine kurulu. Jane görevini tamamlayıp , aşkı tadabilecek mi ?

       Altı tane aşkı tanımlaması gerekiyor. Peki nasıl ? Jane'nin çevresinde birçok insan var. Arkadaşları, abisi.. Başlarda sürekli bir kişinin hayatından başka kişinin hayatına atlıyor. Biraz kafanız karışabilir ama ilerledikçe tüm karakterler,aşkları ve çaresizlikleri yerine oturacak. Beklemediğiniz sonlarla karşılaşabilirsiniz. Böyle bir anda gözünüzden bir damla yaş düşmesine sebep olacak olaylar da bekliyor sizi bu kitapta. Ve size "vay be" dedirtecek , tüylerinizi diken diken edecek şaşırtıcı şeylerle de karşılaşabilirsiniz.

*MİNİK BİLGİ* 

    John Lee 1970’lerde yaptığı araştırmayla sahip olduğumuz en karmaşık duygu olan aşkın altı türü olduğunu belirlemiştir.

Eros: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur.

Ludus: Bir oyun 
gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir. Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezp etmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur.

Storge: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır.

Mania: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir.

Pragma: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar.

Agapi: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu ‘o’ olduğu için sever.


           

   - BİRAZCIK SPOİ OLABİLİR! :) -    


        Jane , Cam ile tanıştığında ben o karaktere hiç ısınamadım nedense. Sarah Jio, Cam karakterini  başta şaşırtma olarak kullanacak diye düşünüyordum sanki Jane sonradan başka birisine aşık olacak gibi. Ama öyle olmadı. Cam ile Jane' yi gerçekten aşıklar olarak düşünemedim uzun süre. :D
       Birkaç kişinin aşık olduğu kişilere kavuşamaması beni çok üzdü. Özellikle Flynn.. :') 


            - SPOİ BİTTİ :D - 




         Evveeeettt kitabın konusu aşırı derecede merak uyandırıcı. En başta olağanüstü de demiştim zaten. :) Kapağında "BENİ MUTLAKA OKU" yazan kitaplardan bir tanesi. Aşklar üzerine, aşkın altı hali üzerine kurulu mükemmel bir kitap. Kitap ilk çıktığı zamanlarda çoğu kişi kitaba olumsuz yorumlar yapmıştı. Ben de kitaba sıkıcı olabilir gözüyle bakmıştım. Ama okuyunca şaşırdım. Kesinlikle kötü yorumları hak eden bir kitap değil , bana göre . :) Sarah'ın kurgusu farklı olan tek kitabı.  
 KEYİFLİ OKUMALAR :) 
 

          Kitapta Katie ve Josh'un arasında geçen bir konuşma çok hoşuma gitti onu da buraya bırakıyorum. :)  
     " Katie, ' Birlikte o kadar iyiyiz ki,' dedi. ' Benim seni sevdiğim kadar hiçbir kadının bir adamı sevdiğini düşünmüyorum.'
Josh da, ' Birlikte çok iyiyiz,' dedi. 'En güzel aşka sahibiz.'
Katie başını salladı. ' Yıldızlar için ne derler biliyor musun ? ' 
'Ne derler?'
Katie, ' Bazıları şiddetli yanarmış ama hemen sönermiş. Bunlar kısa ömürlüymüş.Diğerleri az ve ağır ağır yanarmış. Bunlar daha az parlakmış ama ışıkları binlerce yıl sürermiş.' Katie kafasını salladı. 'Biz her ikisinin de birleşimiyiz. Hem şiddetli hem uzun süre yanıyoruz.' "



Kitaba puanım : 4/5